Ataşehir Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ataşehir Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ataşehir Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Görün bakın ki her şey birbirinin yemeği! Bizim açımızdan bakılmış olduğunda hanım yolunun nihayetinde yavaş yavaş eriyip gitmeye adım atmıştır. Güneş batma noktasına gelmiştir. Kadın pek beceriklice sayılmayacak bir şekilde kayalıklara eğilir. Çocuğun yüreği başka bir yerde ve spor için çarpmaktadır. Bu insanoğlu; kadının çocuğu, aslen o bir korkaktır, esasen artık sesi de duyulmuyordur. Kadının artık evin yolunu tutma zamanı gelmiştir.

Görülmekte olan müthiş manzaranın şerefine bu anı olabildiğince uzatmak ve tabii ânı yaşatmak için geri kalan zamandan vazgeçmek ne kadar doğru olurdu? Aslen fotoğraflar insanda, çoğu zaman ânı yakalayıp bırakmama hissini uyandırır. Sadece daha sonra insanlar hayatta oldukları ve her şeyi gerçek çıplaklığıyla görebildiklerine şükür ederler. Aslına bakarsan bize tanınan süreı geri verip yerine başka bir şey göndermelerini istemek de oldukca saçma bir fikir olurdu. Her şeye rağmen bir şeylerin başlaması ve hiçbir süre bitmemesi istenir. İnsanlar ovalara çıkar ve geri döndüklerinde ayaklarındaki acıyı bununla beraber getirmek isterler.

Ataşehir Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ataşehir Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Hatta çocuklar bile var olmaktan başka bir şey istemezler. Araçlardan zıplar zıplamaz kayakların üstünde bulmak isterler kendilerini. Masum bir şekilde derin bir nefes alalım! Bu kadının çocuğu hemen hemen bir sonraki basamağın üstünü bile görememektedir. Bütün bunları ailenin yapması gerekir. Tabii çocuklarının öbürlerinden çok daha iyi olması için de yakarma etmeleri şarttır. Çocuk annesini ıslak ağzından çıkan sözlerle yıkmayı çok iyi bilir. Hele babası. O komşu kasabalardaki otellerin barlarında sanki fabrikasının sponsorluğunda kurulan demekten bahseder şeklinde, karısının vücudundan bahseder. Babasının dudaklarından hiçbir kitapta göremeyeceğiniz kadar iğrenç kelimeler dökülür. Yaşayan bir insan hakkında bu kadar çok konuştuktan sonrasında onu okumadan geçmek ne kadar da mantıksızca!

Yüzyıllar bile bu adamı yıkmayı başaramaz, o her süre gene ayağa kalkar. İsa: Onu da öldürmek mümkün olmadı! Hanımın daha bu sabah evinin bir köşesinde kocasının birazdan gelip kendisini yalamak isteyeceği düşüncesiyle bir aşağıya bir yukarıya doğru yürüdüğünü unutmamak gerekir. Insanın istediği portakal suyu mu yoksa greyfurt suyu muydu? Uçarak gelen adam sinirli bir şekilde marmelat kavanozlarına işaret eder. Adam, kansının kendisini bir şey yapmaksızın işten gelinceye kadar beklemesini öngörmüştür. Adam senelerdir, hiç aksatmadan her gün aynı tekniği kullanmıştır.